Allahın Adaleti Konusunda

Sa herkeze.Benim kafamı kurcalayan bir soru var.Hepimiz imtihan dünyasındayız.Her insan imtihan oluyor.Ama hz Abdülkadir geylani imtihan olmadan direkt 18 yaşında kalp gözü açıldı inekler konuştu onunla sen bunun için yaratılmadın diye.Şimdi biz bu kadar namaz kılıyoruz dua ediyoruz her türlü sıkıntıyla karşılaşıyoruz.Mesela benim sıkıntılarım var Allah hiç bir duamı kabul etmiyor.Bütün belalar beni buluyor.Belki benim gibi büssürü genç var.Haşa Allah bizi takmıyormu,sevmiyormu ?Haşa burda bir adaletsizlik yokmu ? Bize neden gavs lık makamı verilmiyor genç yaşta ? Bunlar aklıma geldikçe nefsim kibirleniyor bunun önüne nasıl geçilir.Beni aydınlatabilirmisiniz ?

Öncelikle şunu belirtmekte yarar var,geylani Hazretleri peygamber efendimizin soyundandır,henüz bebekliğinde bazı özelliklere sahip olduğu söylenmektedir....... o nedenle de kasdı aşan bir örnek benzetme olmuş...... Kalp gözünün açılması ise Allah-ü Tealanın bazı kullarına ihsan ettiği bir özelliktir,İslamı çok iyi bilen ve Allahın emir ve yasaklarına riayet edip,peygamber efendimizin sünnetine uyan kullarından bazıları bu mertebeye ulaşır.... Namazı Allahın bir emri olarak değil,gerçekten ilahi dergaha yönelmek feyzini hissederek kıldığın zaman huzur bulursun.... Duaların kabul edilmeyişi söz konusu değildir,kendin de söylediğin gibi imtihan dünyası budur...... İstiğfar etmeyi alışkanlık haline getirmeyen bir kulun ibadeti eksik sayılılabilir,zira peygamber efendimiz bile günde en az 100 defa istiğfar çektiğini beyan etmiştir;Allah-ü Tealanın <> diye hitabettiği resulünün istiğfarı ihmal etmemesi bize bir şeyler anlatmıyor mu...... Adaletsizlik de güvensizlik de inançsızlık da insanın kendi içindedir ve yaradanını yeterince tanımamış emir ve yasaklarını layıkıyla özümsememiş demektir... Diğer bir konu ise Allaha hamd etmek ve şükretmektir....İnsanoğlu yaradılışı itibariyle doyumsuz ve iradesizdir.... En basitinden nefes alabildiği ve sağlığı yerinde olduğunu düşünerek hamdetmez,her halükarda karnı doyduğu ya da ihtiyacı olan rızkı verildiği halde şükretmez..... Mutlu ve rahatken hamdetmeyi düşünmediği gibi,sıkıntılı anlarında da sıkıntılarına hamdedip beterinden koruduğu için şükretmez.... Sonrasında da namaz kılıp dua ediyorum ama neden gavslık makamı verilmiyor diye,bütün belalar beni buluyor diye şikayet eder.... namazı sadece adettendir diye kılarsan,duayı sıkıntılarından kurtulmak için eder ve neden kabul olmuyor diye sorgularsan hata edersin.... Öncelikle istiğfar ve şükrü yaşamının vazgeçilmezi yapmalısın.... Allah-ü tealanın bizim namaz kılmamıza hiç ihtiyacı yok,ama biz kullar olarak ilahi dergaha yönelip yaradılış nedenimizi özümseyerek ibadet etmeye ihtiyacımız var.... Sabır tevekkül,ihlas ve samimiyet bizleri selamete eriştirecek hasletlerdir.... Yüce yaratıcının adaleti hiç şaşmaz,kimilerine dert üstüne dert verir ki kulu o dertlerden kurtulmak için yaratıcısını daha çok ansın,ona daha çok yönelsin..... Dualarımızın hepsi ilahi dergaha ulaşır,iyiliklerimiz ve kötülüklerimiz de öyle.....Ama ilahi hüküm selametimiz için hangi zamanda verilmişse sıkıntılarımız o zamana kadar sürer,ama dualarımızla o sıkıntıları daha kolay atlatırız.... Unutmayın ki Allah sevdiği kullarına daha çok sıkıntı verir,ama asla çekemeyeceği yükü yüklemez.....

bazen insan kendi kazdigi kuyuya kendisi duser,asiri derecede sayilarla esma calisanlarda bu tur belalar cok gorulur,corap sokugu gibi ardi ardina gelir,cunku her sayinin bir menzili duragi var eksik yada fazla okunursa baska kapi acilir,surelerde aynisidir o yuzden bazi dualarda sayilara dikkat edin ne bir eksik ne bir fazla okuyun diye not vardir.insan bazen birine bir kotuluk yapar belki bilmeden gururlanir bilmeden kalbini kirar uzer buda belaya yol acar,yardima muhtac birisi gordugunuz zaman lutfen yardim edin en buyuk belayi bile def eder,eger imkaniniz varda masustan etmemis iseniz gene bir bela verilir burda ah yoktur yardima muhtac olmak ne demek anla diye verilir hatamizi anlamamiz icin.istigfar ve salavatlari bol okursaniz zaten belalar biter,hepimizin icinde kin var nefret var bendede var bu duygulara hakim olmamamiz icin hayatta hicbirseyimizin olmamasi lazim,dunyayi aklindan silmen gerekli mal mulk sevgi aile hepsini,yemek yemeyi,gezmeyi lux neyin varsa terkediceksin pc tvde yok:whistling[1]:iste o zaman kalp gozun acilir,Seyid Abdulkadir Geylani Hazretleri son zamanlarinda 20 sene hickimseyle gorusmeden tek basina evde yasamis,surekli olene kadar ibadet etmis,hangi insan bunu yapar?iki gun konusmazsak aile olsun arkadas olsun daraliyoruz,kendimizden yuksek olan birini gorsek yada cok mutlu kiskaniyoruz,istedigin kadar kin nefret gudebilirsin hayatta ozgursun bazi donemlerde bunlar olur normal seyler herkes yasiyor bunlari sade siz degilsiniz

Arapoğlu bu zaman zaman hepimizin kafasını kurcalayan bir konu olmuştur, duam neden kabul olmuyor neden başkaları iyi durumdayken ben değilim vs... Nefis diye bir şey verilmiş bize, bunları sorgulamamış insan tanımıyorum ben hayatımda... Bu soruları bize sorduran; nefis de, şeytan de, ego de, adına her ne dersen de odur... Bizi ibadetimizden şüpheye düşürmeye, kafamızı karıştırmaya çalışır bahsettiğin zatlar mükemmel hatta kusursuz bir itikatla ibadet etmiş bu tip sorgulamalara hiç girmemiş insanlardır... Aslına bakarsan kuranda da hadislerde de çokça geçer şüphe içinde olmadan dua etmek konusu... sen hiç aklını bulandırmadan devam et ibadetlerine... Çünkü Allah isterse seni huzuruna bile çıkarmazdı unutma...

Vedduha suresini düşün; "Rabb'in seni terk etmedi sana darılmadı da!" Veya İnşirah'ı düşün; "Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır" "Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi?" "O zaman Rabb'ine yönel" der.... Adalet kavramına gelince bunu sorgulamak bize düşmez, malesef o sırlı dizilerdeki gibi kötülük yapan biri dizinin sonunda olduğu gibi kendi kazdığı kuyuya kendi düşüvermiyor her seferinde, ancak her kötülüğünde, her iyiliğinde sonsuz alemde bir cezası ve mükafatı olduğunu bilerek yaşamalıyız... Burası geçici dünya... Esas yaşam öldüğümüzde başlıyor o nedenle elde edemediklerimizin nefsimize yaşattığı hırslarla Rabb'imizi sorgulamayalım bu benim içinde geçerli, hepimiz insanız beşeriz şaşarız, hani derler ya şeytan dürttü diye aklımıza gelir böyle şeyler o an bir salavat çekelim, kısa bir sure okuyalım tövbe edelim yeniden ayağa kalkalım...

Bende küçükken böyle düşünürdüm . En sonunda karar verdim keramet gösterene kadar bolca zikir Namaz kılacaktim. Bizim orda dolmuşlar cumartesi pazar günleri dolmuşlar vakit kalkar çoğu zaman dersaneye gitmek için 4 5 saat yolda sıcakta beklerdik. Allah bana keramet etti ne zaman yola ciksam dolmuş hemen geliyorum çok mutlu olmuştum . Sonuçta oda bi kerametti

Sen yılmaz kardeşim : hala nurlu alimleri var . Ben meSela birini duymuştum allah dostu önündeki bir kase çorbadan 5 6 kişi doyuyorMuş. Hem veli insanlar yeryüzünden kalksaydı kıyamet kopardı . Allah okadar sataniste kafire o veli insanların için tahammül edermiş . O insanlar çoğu zaman alim olduklarını bilmezmiş.

Arapoglu, Bir imtihana girmissin, sana ogretmen ve hatta sinavda kitap kullanmana izin verilmis. Butun sorular ve cevaplari imtihan kagidan yazilmis hangi sorularla karsilacagin belli sadece senden iradeni kullanarak dogru sIkleri secmen istenmis. Sen diyorsunki oteki sozelden girdi ben sayisaldan, mesela ingrilterede buyuyen birisi yabanci dilden. Ama her sinavinda kendine gore zorluklari var ve ters kose edebilecek zor sorulari var. Ve her soruda zorluguna gore puanla sistemi oldugunu dusun. Sanmaki zenginin veya ilimli olan birisinin sinavi daha kolaydir. Bulundugun sartlar,sorular, isler zaten adaletli bir bicimde sinav sonunda puanlarin din gunundeki terazide hesaplanacaktir. Senin Allah yolunda attigin bir adim bircok yanlisini silecegini belirtilmis, 1 dogru 3,4,5 belki 10 belki 1000 yanlisini silecegide belirtilmis. Geylani genc yaslarda gonlu acilmasi onun daha kolay imtihandan gectigi anlamini gelmiyor, bilhakis daha zor olmustur. Geylani seytanin hilelerine karsi iradesini ve aklini kullanmistir. Yasitlari baska islerle ugrasirken kendisi ilimle ugrasmistir. Sunuda belirtmeliyim Geylani hz. bir peygamber degildi. Geylani de senin benim senin gibi bir insan o da dogrulari ve yanlislari ile ahiret gunu mutlaka hesaba cekilecektir. Sanmaki onun yanlislari olmamistir. Onun bir yanlis olabilecek yorumu ile onu ornek alacak olan nesiller oldugunu dusunursek onun omuzundaki yuk din gununde daha hafiftir diyemeyiz. Ilim ogrenmek tek basina yeterli degil bu yuku kaldirabilmekte gerekir. Tabiki bunlar benim gorusum, baska goruste olanlarada birsey diyemem. Allah c.c. biz ona kulluk ettigimiz surece bize bu dunyada ve ahirette mutlaka karsiligini verecektir.