Hz. Mehdi(as); dıştan bakıldığında çok heybetli, dikkat çekici, çok modern giyimli, bakımlı, seçkin bir kişidir. Bakışları çok derin çok etkilidir, yüzü aynı Peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa(sav) efendimizin dediği gibi yıldız gibi parlar ve Allah’ın cezbe-i ilahisi onda fazlasıyla bulunduğundan insanlar ona adeta tutulurlar, yanından ayrılmak istemezler. Hz.Mehdi(as) hem çok hikmetli, kendinden emin konuşur hem de yeri geldi mi çok hoş sohbettir. Her konudan haberdar olduğu için her alanda rahatlıkla sohbet edebilir, dinletebilir ve konuşması hayranlık uyandırıcıdır; özellikle sağ eliyle vurgu yapar. Kendinden emin yürüyüşü, mütevazi ancak son derece vakarlı havası aynı sahih hadislerde bildirildiği gibidir.
Bunun ötesinde değişik özellikleri vardır: Zaman zaman eline aldığı metaller parçalanır,metal anahtarlar elinde kırılıp parçalara ayrılır, külçe halinde metal blokların bile yerlerinden söküldüğü olmuştur, uzun boylu görünür ama kendisinin orta boylu olduğunu söyler ve kendisinden daha iri yarı güçlü kuvvetli kişilerin açamadığı kapıları tek bir dokunuşuyla açıp menteşelerin bile söküldüğü,kapıların kırıldığı durumlar birçok kere olmuştur, bir keresinde de metroya binecekken yetişmesi gerekiyor tabii metro hareket etmek üzereyken kapılar kapanmış dışında da tutacak kol bile yok ve Hz. Mehdi(as) metronun kapısını aniden açmıştır hatta içeridekiler o kadar korkmuşlardır ki herkes çığlıkla ayağa kalkmıştır çünkü o çok sert bir şekilde tek seferde kapıyı açmıştır…
Kendisinde elektrik akımı gibi manevi bir güç vardır ve duaları çok tesirlidir, şifalı elleri vardır. Duasının tesiri kadar bedduası da çok tesirlidir. Bir keresinde çevresinde hem de önemli bir devlet kurumunda bulunmalarına karşın Peygamber efendimize(sav) hakaret etmeye cüret eden kişilere karşı sesini yükseltmiş ve onları inanmasalar bile saygılı olmaya davet etmiştir; ancak Ateistlerin fazla bulunmasının şaşkınlık uyandırdığı o yerde Hz. Mehdi(as)’ın sözüne pek kulak asmamış bildiklerini okumaya devam etmişler ancak Hz. Mehdi(as) onları birçok kere ikaz etmesine rağmen dinlemeyince Hz. Mehdi(as) sinirlenmiştir akabinde bütün elektrik sistemi bloke olmuş, binada alarm verilmiştir ve dahası hiçbir makine çalışmaz olmuştur sonra o Hz. Mehdi(as)’a kafa tutan Peygamber düşmanlarının hepsinin başına tek tek birşeyler gelmiştir; bu sadece Hz. Mehdi(as)’ın aşırı sinirlenmesini müteakip gerçekleşmiştir…
Sonra Hz.Mehdi(as) geçen sene Kadir Gecesi’nde Medine’de bulunmuş ve orada namaz kılmıştır; hayır duaların yanısıra zalimlere, haksızlık yapanlara, hasedçilere, fitne fesat peşinde koşanlara da beddua etmiştir. Akabinde Hz. Mehdi(as) dönmüş gelmiş ve bir de ne görsün her gelen bir derdini anlatıyor ve ona haber getiriyorlar; belki en az 50 kişinin başına birşeyler gelmiş o derece yani…Hz.Mehdi(as) gidip ne oluyor ne bitiyor diye araştırmaz; ona gelir haber verirler, en öğrenemeyeceği şeyi bile ayağına kadar getirip bildirirler…
Öte yandan Hz. Mehdi(as)’ın rahmetli annesi(rahmetullahi aleyh) kanserden vefat etmiştir. Kanserin son aşamasında çok şiddetli ağrılar çekerken ağrı kesici olarak uyuşturucu verilmesini annesi de Hz. Mehdi(as) da istemediği için annesi ondan ağrısını gidermesini istemiştir. Hz. Mehdi(as) annesinin bütün ağrılarını şifalı elleriyle dindirmiştir. Onun duaları ve şifalı elleri tarif edilemeyecek kadar güçlüdür…
Hz. Mehdi(as), peygamber ilmine de sahiptir ve çok yönlü yetiştirildiği için tam donanımlıdır. Allahü Teala’nın halifesi olduğu için özel olarak yetiştirilmiş ve bildiklerini kullanabilmesi, anlayışının tüm insanlığı kendine getirecek kadar derin ve güçlü olması için irşad edilmiştir…
Hz. Mehdi(as); yağmuru, fırtınayı, rüzgarı, gökgürültüsünü çok sever ve o havalarda mutlaka dışarı çıkıp gökyüzüne bakarak dualar eder. Allah’ın kudretini gökgürültüsünde bulduğunu ifade eden Hz. Mehdi(as), gökgürültüsü duyduğunda “Elhamdülillah” der…
Hz.Mehdi(as)’ın sezgileri inanılmaz derecede güçlüdür; enerjileri bile algılar ve nereden geldiğini bilir…
Doğa olaylarının hikmetini de bilir, ilmi ledüne de sahiptir, Çinlilerin ilmi de kendisine açılmıştır; öyle irade edilmiştir…
O, birçok öğretiyi bilir ve hangisinde ne eksik ne fazla onların hepsini tahlil edebilir, çok rahatlıkla sentezlerini yapabilir ve olayları Kur’an-ı Kerim’in ışığında nasıl çözümleyeceğini de bilir…
Hz. Mehdi(as)’ın ağzından hiçbir zaman “acaba şöyle mi yapsam hangisi daha doğru?” gibi sorular çıkmaz; o ne yapacağını hep bilir ve dosdoğru istikamette emin adımlarla yol alır, her zaman “Allah bana yeter” der…
Hz. Mehdi(as)’ın rüyaları hep çıkar ve İlahi Alemle sürekli irtibat halindedir. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa(sav) efendimizle görüşmeden önceleri vücudu titremeye başlar ve bu 1 hafta sürer en nihayet Peygamber efendimizle(sav) görüşür. Hz. Mehdi(as), bu dünyaya olduğu kadar öteki dünyaya da çok yakındır…Ahiret aleminin bilgisi de ona açılmıştır…
Ayrıca Hz. Mehdi(as)’ın Mehdi olduğunu bilmeksizin o kadar çok kişi onu rüyasında görür ki sürekli birileri gelir rüyalarını anlatır ona ve Hz. Mehdi(as) rüya yorumlamayı da çok iyi bilir. Dahası onu Kabe’ye gitmemiş olduğu tarihlerde bile Kabe’de gördüğünü söyleyenler olmuş ve Hz. Mehdi(as) o tarihte orada değildim dese bile bunu söyleyenler ısrar etmişlerdir ve bu birçok kere olmuştur. Sadece Kabe değil; bazen onun bulutta hayalini görenler bile vardır ve kokusunu duyduğunu, yanıbaşlarında o varmış gibi hissettiklerini söyleyenler de çok olmuştur…
Alintidir