insan kul olduğunu neden unuttu

Bu konu bestem tarafından 11 sene önce açıldı, 620 kere okundu ve 6 Cevap verildi.
bestem
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 49
Yanıt Sayısı: 557
11 sene önce

İnsan emanetçi iken emanet edilenleri kendi malı zannetti.
Bunca nimeti verene şükür etmesi gerekirken sırtını döndü.
Çünkü insan kendine ve dolayısıyla Rabbine yabancılaştı.
İnsan; mahlukatın en şereflisi, yani biz.
Evet insan halife olarak yaratılmıştı yeryüzüne, varlık tesbihinin imamesi kabul edilmişti ve her şey onun emrine verilmişti.
Yağmuruyla güneşiyle, ağacıyla meyvesiyle tam bir düzen içinde yaratılan dünyaya baş aktör seçilmişti

. Her şey onun istifadesine sunulmuştu.
İnsan her şeyden istifade edecek ve yararlanacaktı.
Zira o düşünen tek varlıktı ve düşündüğü için vardı; çünkü ancak düşüncesi ile var olabilirdi.

Rabb’i insanı görünür görünmez bunca nimetle donatmıştı. Ve insan imtihandaydı
. Sabır, şükür ve dua insana en çok yakışandı; varlıkta şükredecek, yoklukta sabredecek ve yüzünü daima Rabb’ine dönecekti.
Nimetlerden istifade edecek ama sahiplenmeden ve nimeti vereni unutmadan.
Nankör olmayacaktı, hele zalim asla! Kendini bilecekti; çünkü nefsini bilen, Rabb’ini bilirdi.
Yaratılan her şeyi sevecekti Yaratan’dan ötürü. Her şeye merhamet gösterecek ve rahmet soluklayacaktı.
ALLAH’ın kendisine bahşettiğini ALLAH’tan saklamayacak ve O’nun yolunda sarf edecekti

. Bilecekti bir fani olduğunu ve ölümün yanı başında dolaştığını ve bilecekti ecelinin emellerini çepeçevre sardığını.
Hiçbir şey kalıcı değildi bu âlemde. Her doğan ölürdü elbet. Unutmayacaktı kul olduğunu.
Peki ne olmuştu da insan böylesine değişmişti. Rabb’ine itaat edecekken Rablik iddiasına düşmüştü.
Yağmurunu yağdıramadığı, güneşini doğduramadığı bir dünyada nasıl yağmura ve güneşe, sahip olmadığı bunca eşyaya sahiplik cüretinde bulunmuştu.
Hele emanetçi iken emanetleri kendi malı gibi bilip hak iddiasında bulunmak da nereden çıkmıştı?
Değil mi ki dağlar taşlar ve uçan kuşlar o emaneti yüklenmekten kaçınmıştı
. Yine değil mi ki o yokken her şey vardı ve yok olduktan sonra da her şey var olacaktı.
Yine nasıl olur da insan yazılmış bir senaryoda yalnızca bir aktörken kalkıp da senaristini (Rabb’ini) tanımaz.
Ve O’nun verdiği rolün ve görevin dışına çıkabilir

. Hiç düşünmez mi insan bir gün yaptıkları sebebiyle azledilebileceğini ve kapı dışarı edileceğini
. Ve insana en çok yakışan sabır varken bu öfke ve kin niye?
Görünür görünmez bunca nimetlere şükür gerekirken nimeti verene sırt dönüp nankörlük etmek niçin?
Ve bu kadar aciz iken, fakirken ve ihtiyaç içerisinde iken ve de çevremizde birçok olumsuzluklar belalar ve fitneler mevcutken her şeye gücü yeten merhametlilerin en merhametlisi Rahman ve Rahim olan ALLAH’a dua dua yalvarıp yakarmamak, kapısında el pençe olmamak niye?
Açlık-tokluk, fakirlik-zenginlik, iyilik-kötülük, yaşam-ölüm her an yanıbaşımızda iken bu pervasızlık ve vurdumduymazlık da ne oluyor?
Ve insan özünden uzaklaştı.

Kendine ve neticede Rabb’ine yabancılaştı.
ALLAH’a hakkı ile kul olmayınca nefsine ve onun efendisi şeytana hizmetçi oldu.
Velhasıl insanlıkta topyekün bir yozlaşma ve çığırtkanlık başgösterdi.
Savaşlar aldı başını çoluk-çocuk, yaşlı-aciz ayırt edilmez oldu.
Terör bir veba gibi sardı ortalığı.
Zulmün kesafeti dünyanın aydınlık yüzünü kararttı.
Yaşamın her alanını yolsuzluklar ve yoksulluklar kuşattı.
Kimi nimetler içinde yüzerken kimileri açlıktan hayata gözlerini yumdu.
Sabır, şükür ve dua yerini kine, öfkeye, nefrete ve zulme bıraktı.
Sevgisizlik ve bencillik egemen oldu dünyaya.
Menfaatler her şeyden âli tutuldu.
İyilikler ve güzelliklere ait ne varsa teker teker çıkmaya başladı lügatlerimizden ve onların yerini insanın özüne yabancı kavramlar boş bırakmadı.
Şiddet ve kavga rağbet görürken insanlık adına her ne varsa dibe vurdu.
Umudumuz, gecenin en karanlık olduğu anda ortaya çıkan fecrin ilk parıltılarının aydınlık geleceğin en büyük müjdecisi olmasıdır.
Ufukta ışığı görenlerden ve o ışığa doğru hızla pervaz edenlerden olmaya çalışalım

aysima
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 85
Yanıt Sayısı: 677
11 sene önce
'' Sabır, şükür ve dua insana en çok yakışandı; varlıkta şükredecek, yoklukta sabredecek ve yüzünü daima Rabb’ine dönecekti..'' Bize kendimizi, yaradalış sebebimizi hatırlatan anlamlı bir paylaşım... Emeğine sağlık bestemcim...
bestem
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 49
Yanıt Sayısı: 557
11 sene önce
beğenmene sevindim kuzum:))
ABDULLAH DEDE
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 50
Yanıt Sayısı: 367
11 sene önce
bestem tebrik ederim son zamanlarda paylasimlarin artti ve cok guzel hepsi....
bestem
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 49
Yanıt Sayısı: 557
11 sene önce
beğenmene sevindim dedecimm
zeinarda
ADMINISTRATOR
Üyelik Zamanı: 13 sene önce
Konu Sayısı: 822
Yanıt Sayısı: 18529
11 sene önce
Çok güzel konulara değinmişsin Bestem,eline emeğine sağlık.....
betenabe
Üyelik Zamanı: 12 sene önce
Konu Sayısı: 3
Yanıt Sayısı: 37
11 sene önce
çok güzel bır paylaşım yüreğinize, emeğinize sağlık...
Cevap Eklemek için Giriş Yapmalısınız.
Forumda Kimler Online (Şu anda 1 kişi Online)
  • ADMINISTRATOR (3)
  • SÜPER MODERATÖR (9)
  • MODERATÖR (1)