Yaşadığımız süreç içinde, bulunduğumuz yeri, etrafımızdaki insanları, toplumsal olayları, zaman zaman tam bir arap saçı halini alan kargaşayı, olumsuz sosyolojik konuları ve hiçbir işe yaramayan tüm şartları zamanla, belli bir olgunlukla kabullenebiliyoruz. Her halükârda onlara alışıyoruz. Kötüleri unutuyor, görmezden geliyor, üzerinde durmadan geçip gidiyoruz. O yüzdendir ki, yaşamın gerçeğini fark eden kemalât ehli, ‘Yaşlı bilgeler’ adını taktığım dostlarla sohbet etmek pek hoşuma gider.Öğreneceğim çok şey vardır onlardan!.En azından, beni tutkularımdan, alışkanlıklarımdan, yanlışlarımdan kurtarır, fark etmediğim gerçekleri yakalamama vesile olurlar. Ve ben sonuçta, özlemini çektiğim güzellikleri bulurum diyebilirim. Muhal olanla gerekli olanı dengelemek, bir bakıma cem etmek gibi bir şey, bu anlattığım husus. Bakın, Evliyaullahtan İmam-ı Ebu Said’ül-Harraz kendince nasıl dile getirmiş bu seyri:“Allah’ı iki zıddın arasını birleştirmekle buldum, bildim” Tahmin edeceğiniz gibi, fiillerde oluşan bu halin isimlere yansıması da kaçınılmaz bir gerçek. Bu anlama Resulûllah Efendimiz, daha geniş bir perspektiften yaklaşımla:“Rahmetim gazabımı geçti.” şeklinde bir tanımlama getiriyor.Değerli dostlarım!En azından eleştirilerin, hayal kırıklıklarının ve duygusal hikâyelerin sizi üzmemesi için böyle bir yöntemi denemenizi tavsiye ederim. Zira, sevilmeyen her şeye tükürük saçmak marifet değildir.A.f.yüksel..__________________
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.