İslamiyet’in İlk Kadın Öğretmeni

İslam’ın ilk kadın ögretmeni

Eş Şifa bint Abdullah Al Adaviya : İslam’ın ilk kadın ögretmeni Peygamber Efendimiz döneminde öğretmenlik mesleğini üstlenmiştir (selam ve salât ona olsun) gerçek adı Leyla ve Eş Şifa dır. Hicretten önce Müslüman olmuştur. Rukye hastalıklarında öncesi ve sonrası çok iyi olduğu için kendisine şifacı denmiştir.
Öğretmen Dermatolog ve Ticaret Bakanı Müslüman kadınlara okuma ve yazma öğretmiştir. Peygamber Efendimizin eşi Hafsa bint hanım tarafından eğitilmiş tir. Ömer bin El Hattat tarafından Ticaret Bakanı olarak atanmıştır Tıp alanlarında çalışmalar yapmış ve cilt ülserlerini tedavi etmesiyle ünlüydü. Peygamber Efendimiz tarafından teşvik edilmiştir

Kur’an’ın kaynaklarindan ve Peygamber’in sünnetinden, İslam’ın kadın ve erkeği onurlandırdığı ve onları eşit çalışmaya teşvik ettiği, kadınlara paralarını kullanma konusunda tam bir özgürlük tanıdığı ve onlara iş veya meslek seçme hakkı verdiği açıkça görülmektedir. ve bu hukuki bir metne de aykırı değildi.

Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Ve de ki: Çalışın. Yaptığınızı Allah, Resulü ve Mü’minler görecektir.” Onun sırtına bir demet odun toplaman, onu kendisine vermesi veya vermemesi, o kimseye verilmesinden daha hayırlıdır.”

Ramazan ayının ilk 10 günündeki bölümlerde Şûrûk, Hz. Peygamber dönemindeki kadın sahabelerin mesleklerini ele alıyor ve bu mesleği icra eden kadın sahabelerden örnekler veriyor.

Öğretmenlik Mesleği

Bazı önyargılı kişiler tarafından yanıltılıyor ve bazı cahiller İslam’ın kadınların eğitimini teşvik etmediğini, onların cahil kalmasını veya cehalete daha yakın olmasını tercih ettiğini iddia ediyor.

Bu tamamen İslam’a karşı apaçık bir iftiradır, zira hiçbir din veya hayat mezhebi insanı İslam’a ittiği gibi itmemiştir; insanı erkek ve dişi iki yarısıyla birlikte bilimin çeşitli alanlarına itmemiştir. Allah’ı tanımanın, O’na inanmanın ve O’nun kanunlarına teslim olmanın en doğru yolunun bilgiye giden yol olduğunu tüm gücüyle ilan ederek, ilim ve hakikat arayışı alanlarına yönelen Allah, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmuştur: “ Yaratan Rabbinin adıyla oku.” Alak suresi ilk ayet

İslam öğretilerinin nazil olmaya başladığı ilk andan itibaren Allah’ın insanı ilme davet ettiği bu çağrı, insanın iki kısmı olan kadın ve erkek arasında, kendi alanlarında tam bir uzlaşmanın olduğunu gösteren en büyük delildir. ilim ve ilme çağrı, Allah’ın yarattığını tefekkür ve birbirine bağlı iki yolu kullanmaya çağrı. Ve onlar okuyor ve yazıyorlar. İslam’ın ilk döneminde Müslüman kadınlar, kendi hayatlarının meselelerini öğrenmeye istekliydiler. Allah’ın kendisine öğrettiklerini onlara öğretmesi ve açıkladığını onlara açıklaması için Rasulullah (s.a.v.)’in özel toplantılarına gittiler. O’na meseleleri sorarlardı, o da cevap verirdi, Allah’ın duası üzerine olsun, bu sebeple Peygamberimiz döneminde öğretmenlik mesleğini sürdüren kadınları belirtmeliyiz ki, bu kadınların ilki: –

Eş-Şifa bint Abdullah Al Adaviya. (Abdullah kızı Şifa Al Adaviyya) gerçek adı Leyla ve çoğunlukla ismi Şifa olarak biliniyordu
Soyu: Kureyş kabilesi
Eş-Şifa’ bint Abdullah bin Abdul Şems bin Adi bin Ka’b Al-Kureys Al-Adaviyya. Adı Leyla ve çoğunlukla Al-Shifa olarak biliniyordu. Ümmü Süleyman lakaplıydı. Annesi Fatima bint Vehb bin Emir bin A’iz bin İmran El-Makzumiya, kocası ise Ebu hatma bin Hudeyfa bin Emir’di. ve Süleyman ve Meşruk adında iki oğlu vardı. Al-Kurashi Al-Adavi, “de belirtildiğine göre” Büyük Sınıfların Kitabı” yazarı “Muhammed bin Sad bin Muni’ Al-Haşimi Al-Basri.”

Eş-Şifa İslam’ın ilk öğretmenidir
Muhterem sahabe, hicretten önce Müslüman olmuş, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e bey’at eden ilk kadın muhacirlerden, hikmetli ve faziletli kadınlardan biriydi. Allah’ın selamı ve bereketi onun üzerine olsun, yanına gelir ve evinde onunla birlikte kestirirdi ve kendisi de ona uyuması için bir yatak ve bir peştamal hazırlamıştı.

Eş-Şifa, Allah ondan razı olsun, İslam öncesi dönemde okuma-yazma bilen az sayıdaki kişiden biriydi.Müslüman kadınlara okuma-yazma öğretiyordu.Peygamberimizin eşlerinden Hafsa bint Hanım Ömer, onun yanında eğitim görmüş, ona okuma-yazma öğretmiş, Müslüman erkek çocuklarına ders vermiştir.Kadının İslam’da güçlendirilmesini ve yeterli olduğu sürece kendisine yakışanı benimsemesini gösteren şerefli bir modeldir.

Şifa denmesinin nedeni
Yazar Mahmud Al-Masry’nin “Resulullah’ın Etrafındaki Sahabeler” adlı kitabında onun İslam öncesinden beri rukyede iyi olduğu, İslam geldiğinde ise “Rukye yapmayacağım” dediği belirtiliyor. Ben Resûlullah’tan izin alana kadar” deyince yanına gelerek şöyle dedi: “Ya Resûlallah, ben İslam öncesi rukye ile rukye yapıyordum ve bunu sana göstermek istedim. : Göster. Dedi ki: Ben de ona gösterdim, bu karıncaya yapılan bir büyü idi.

Bismillahirrahmanirrahim, şerri gider Rabbim. Buyurdu ki: (Bununla bir zerdeçal (safran) çubuğuna yapın ve bunu karıncanın üzerine sürün) ve şifa devam etti.Erkek ve kadın hasta Müslümanlar bunu erkeğe öğrettiler. Müminlerin annesi Hafsa’dır ve bu yüzden ona şifa denilmiştir.

El-Şifa, Ömer bin El-Hattab’ın hükümdarlığı sırasında Ticaret Bakanı idi.
Ömer bin Hattab -Allah ondan razı olsun- görüşlerinde ona öncelik verir, onunla ilgilenir, ona iltifat eder, piyasa işlerinin bir kısmını ona verirdi.Haberlerde bize hangi görevlerin verildiği yazmıyordu. İbni Sa’d’ın Tabakat’ında torunu Ömer bin Süleyman bin Ebu Hatme’den rivayet ettiğine göre, Eş-Şifa bint Abdullah pazarda yaptığı bir şeyi, babasından rivayet ederek şöyle demiştir: Abdullah’ın kızı Eş-Şifa’ şöyle dedi: Genç oğlanların yavaş yavaş yürüdüğünü gördüm ve şöyle dedi: Bu nedir? Dediler ki: Seni unuttular, o da şöyle dedi: Ömer konuştuğunda daha hızlı duyardı, yürüdüğünde daha hızlıydı, vurduğunda acı çekiyordu ve o gerçekten insandı.. Bize açık. Yukarıda bahsedilen Eş-Şifa’ bint Abdullah’ın sözlerinden bunun, onun yerine getirdiği Hisbah görevlerinin bir parçası olduğu, ancak hikayede belirtildiği ve kitapta bahsedildiği gibidir.Yazar “Muhammed bin Saad bin Mani’nin Büyük Tabakatı” ‘ El-Haşimi El-Basri”, El-Şifa’nın üstlendiği Hisbah’ın görevlerinin, çağımızda Ticaret Bakanı’nın görevleriyle benzer olduğunu belirtti.

Ebu Bekir bin Süleyman bin Ebu Hatmah anlatıyor: Ömer bin El-Hattab, Süleyman bin Ebi Hatme’yi sabah namazında kaybetti ve Ömer bin El-Hattab yarın pazara gitti ve Süleyman’ın ikametgahı mescid ile pazar arasındaydı. Şifa Ümmü Süleyman’ın yanından geçti ve ona şöyle dedi: Süleyman’ı sabah namazında görmedim. Ona dedi ki: Geceyi ibadetle geçirdi ve gözleri zayıfladı! Ömer şöyle dedi: Benim için sabah namazını cemaatle kılmak, yatsıyı kalkmaktan daha sevimlidir.

Eş Şifa Al Adaviyya aynı zamanda bir dermatolog dur

Tıbbın ve tedavinin pek çok alanında çalışmış ve deri ülserlerini ve (karıncalar) ve bu hastalığa (egzama) denilen hastalığı tedavi etmesiyle ünlüydü. Peygamber Efendimiz (s.a.v) , onun işini yapmasına ve hekimlik yapmasına izin verdi, ve onu teşvik etti. Tıp mesleğini icra ettikten, pratik olarak uyguladıktan ve bu alanda tecrübe kazanıp uzman olduktan sonra da Peygamber Efendimiz onun bu mesleği yapmasına izin vermiştir.

Prof. Dr. Umaima Ebu Bekr’ın “İslam Tarihinde Kadın Hekimler ve Tıp Mesleği” başlıklı araştırmasında belirttiğine göre, tedavi yöntemi İslam öncesi dönemde kullanılan yöntemden ve kullanılan tedavi malzemelerinden farklıydı. .”

Ölümü:
İslam’ın ilk öğretmeni, Hz. Peygamber’in hicretin den yirmi yıl sonra Ömer bin Hattab zamanında vefat etti, Allah’ın salati ve selâm onun üzerine olsun

Kaynaklar
Peygamberin Çevresindeki Kadınlar ve Meslekleri
İslam araştırmacısı kadın yazarlar :Hind Ahmet Ömer, Sarah Derviş
Kadın Sahabelerin Meslekleri